Tarihi Bir Kaplıca Şehri

Sommerset ilçesinin en büyük şehri olan Bath, adını tarihi Roma hamamlarından almıştır. Roma İmparatorluğu’nun Avon Nehri’nin kıyısında bir tapınak ve hamam inşa etmesinden beri bir kaplıca şehir olarak bilinmektedir. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden itibaren, Orta Çağ’da da önemli bir rol oynamış ve ayrıca İngiltere’nin en simgesel yapıtlarından biri olan, Orta Çağ’dan kalma Bath Abbey kilisesine de ev sahipliği yapmaktadır. 1987 yılında şehir UNESCO Dünya Mirası Sit Alanları arasında yerini almıştır. Bugün Bath birçok tarihi müzeye ev sahipliği yapmakta, tarihini muhafaza etmektedir.

Bir Turizm Şehri

Bir zamanlar endüstrisi imalat üzerine kurulu olan Bath şehri, artık başka sektörlere öncelik tanımakta, yalnız yazılım ve yayıncılık üzerine hala kayda değer bir endüstrisi bulunmaktadır. Bugün Bath öncelikli olarak turizm üzerine yoğunlaşmaktadır ve yıllık neredeyse 4 milyon turist kabul etmektedir. Miras ve kültürel turizmi öne çıkaran şehir, ikisi 5 yıldızlı olmak üzere 80 otele, tarihi binalarda bulunan 180 adet oda kahvaltı pansiyona, iki adet kamp alanına, 100’ü aşkın restoran ve bara ev sahipliği yapmaktadır. 2006’da Thermae Kaplıca Hamamlarının açılmasıyla beraber şehir ayrıca eski kaplıcalar şehri cazibesini de geri kazanmayı hedeflemektedir.

Kültür

Bath şehri sanat ve kültür alanında da oldukça önemli rol oynamaktadır.  Birçok sanatçı ve müzisyen Bath şehrinde doğup büyümüş olup, şehrin sanatsal tarihine birçok katkıda bulunmuştur. Şehir en önemli yazarlarından biri olan Jane Austen anısına, Jane Austen merkezinde kalıcı bir sergi açılmıştır ve burada Jane Austen’in balmumu heykelleri gözlemlenebilmektedir. Şehirde ayrıca 5 adet tiyatro, bulunmaktadır ve her yıl Bath Uluslararası Müzik Festivali, Mozartfest, Bath Edebiyat Festivali, Bath Film Festivali, Sanat Festivalleri, Bath Bira Festivali ve Bath Chili Festivali düzenlenmektedir.